Faydalı Bilgiler
Hissedilen Sıcaklık
Hissedilen Sıcaklık, termometrenin ölçtüğü aktüel fiziksek hava sıcaklığından farklı olarak, insan vücudunun hissettiği, algıladığı sıcaklıktır. Bu sıcaklık, iklimsel çevre, giysilerin ısı direnci, vücut yapısı ve kişisel durumdan olduğu kadar, termometre sıcaklığı, nispi nem, rüzgâr ve radyasyon gibi dört meteorolojik faktörden etkilendiği için sübjektif bir kavramdır. Dolayısı ile sıcaklığı algılama ve hissetme kişiden kişiye değişiklik gösterir.
İlk üç meteorolojik faktör insanın hissettiği sıcaklıkta önemlidir ama radyasyon biraz daha farklıdır. Çünkü 20°C oda sıcaklığında oturan bir insan dışarısı da 20 °C ise üşüdüğünü hissetmez ama eğer dışarısı 20°C’den daha soğuksa o zaman radyasyon kaybı nedeniyle kendisini üşüyor hisseder. Bu konudaki en akılcı yaklaşım, insan vücudunun gerçekte hissettiği sıcaklığın ölçüsü olarak ıslak hazne hava sıcaklık değerinin alınmasıdır.
Sıcak havalarda hava sıcaklığını daha da sıcak hissetmemizde yaptığımız etkinliklerin seviyesi, giysilerin ısı direnci, ortalama radyant sıcaklık, bağıl hava hızı ve çevre ile havanın su buhar basıncı etkilidir.
Özellikle kış aylarında hava sıcaklığının sıfırın altına düştüğü durumlarda kuvvetli rüzgâr ile birlikte hissedilen sıcaklık, ölçülen sıcaklıktan daha düşük olmaktadır. Bu durum hava sıcaklığının olduğundan daha soğuk hissedilmesine yol açmaktadır. Bu sıcaklığa "üşütme sıcaklığı” da denmektedir.
Herkesin sıcaklığı farklı hissediyor olması bu kavramın bilimsel olarak ele alınmasına ve kullanılmasına engel değildir. Bu bilgi insan sağlığı açısından önemlidir. Bu nedenle diğer tüm bilimsel çalışmalarda olduğu gibi bu çalışmada da kıstaslar uç değerlere göre değil ortalama değerlere göre belirlenmiştir. Konuya bu açıdan bakıldığında insan fizyolojisi yanında psikolojik etkenler nedeni ile kişiden kişiye değişen farklı hissetmeleri bilimsel olarak karşılayacak ortalama değerlerin kullanılmasında toplumsal fayda olduğu kuşkusuzdur.
Sitemizde verilen hissedilen sıcaklık değerleri aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurularak kullanılmalıdır:
- Hissedilen sıcaklık, vücudun dış ortam sıcaklığı ile kendi sıcaklığı arasındaki farkı gidermek için girişeceği çabanın bir nevi ölçüsü olduğundan herkes tarafından farklı hissedileceği unutulmamalıdır.
- Yaygın olarak kullanılan "gölgede sıcaklık” tanımı, dış ortam şartlarından (direkt güneş ışığı, rüzgâr, yağış vb.) arındırılmış bir ortamda ölçülen sıcaklık değeridir. Meteorolojik amaçlı sıcaklık ölçümleri bu şekilde yapılmaktadır.
- Hissedilen sıcaklık değeri hesaplanırken hem nem değerinin hem de sıcaklık değerinin kullanılması gerekmektedir. Bu iki değerden birisi bulunmadığında hissedilen sıcaklık hesaplanamaz (Değer yok).
- Sıcaklığın 27 derece veya nemin %40’ın altında olduğu durumlarda hissedilen sıcaklık değeri hesaplanmaz (Değerler limit dışı).
- Beş günlük tahminlerde verilen sıcaklık değerleri gün içinde beklenen en yüksek ve en düşük sıcaklıklardır. Hissedilen sıcaklıklığın bu değerlere göre hesaplandığı ve gün içinde karşılaşılacak olası en yüksek değer olduğu unutulmamalıdır.
Nem Etkisi
(-1) – 26 | Soğuk –Serin | |
---|---|---|
27 – 32 | Sıcak | Fiziksel etkinliğe ve etkilenme süresine bağlı olarak oluşan termal stresten dolayı halsizlik, sinirlilik, dolaşım ve solunum sisteminde bir çok rahatsızlık meydana gelebilir. |
33 – 41 | Çok Sıcak | Fiziksel etkinliğe ve etkilenme süresine bağlı olarak kuvvetli termal stres ile birlikte ısı çarpması ısı krampları ve ısı yorgunlukları oluşabilir. |
42 – 54 | Tehlikeli Sıcak | Güneş çarpması, ısı krampları veya ısı bitkinliği meydana gelebilir. |
> 55 | Tehlikeli Sıcak | Isı veya güneş çarpması tehlikesi oluşur. Termal şok an meselesidir. |
Isı Vücudu Nasıl Etkiler?
İnsan vücudu ısıyı, kan dolaşımı oran ve miktarını değiştirerek, deri ve ter bezleri ile su kaybederek ve vücut sıcaklığı 37 °C’nin üzerine çıktığında solunumdaki artışla dağıtır. Kalp daha fazla kan pompalamaya başlar, kan damarları artan kan akışını düzenlemek için genişler ve çok ince kılcal damarlar yığınları derinin üst tabakalarına doğru sokularak işleme başlar. Vücut kanı deri yüzeyine yakın olarak dolaşır ve fazla ısı daha serin olan atmosfere atılır. Aynı zamanda su deri içerisinden ter olarak dışarı verilir. Deri, vücut ısısını yayma fonksiyonunun % 90’ını sağlar.
Terleme, suyun buharlaşma ile dışarı atılmadığı durumda vücudun serinletilmesinde kendi başına hiçbir öneme sahip değildir. Nispi nem buharlaşmayı geciktirir. Buharlaşma işlemi şu şekilde gerçekleşir: Teri buharlaştırmak için gerekli ısı enerjisi vücuttan alınır, bu nedenle vücut soğur. Yüksek sıcaklık ve yüksek nispi nem koşulları altında (32 °C) vücut 37 °C yi korumak için gerekli her şeyi yapar. Kalp genişleşmiş dolaşım damarlarına fazla miktarda kan pompalar, ter gözenekleri sodyum ve klor gibi önemli çözülmemiş kimyasalları içeren sıvıyı derinin yüzeyine bırakır.
Araştırmalar tüm koşulların aynı olması durumunda ısı kaynaklı rahatsızlıkların şiddetinin yaş ile artma eğiliminde olduğunu göstermiştir. Örneğin; 17 yaşındaki bir kimsede ısı krampı (kasılması) şeklinde görülen etki, 40 yaşındaki bir kimsede ısı yorgunluğu (bitkinliği), 60 yaşın üzerindeki bir kimsede ise ısı/güneş çarpması şeklinde etki yapabilir.
Yüksek Isı Düzensizlikleri | ||
---|---|---|
Yüksek Isı Düzensizliği | Belirtiler ve Sonuçlar | İlk Yardım |
Güneş Yanığı | Kızarıklık ve ağrı. Şiddetli durumlarda, deride şişkinlik, su toplanması, ateş ve baş ağrısı | Hafif durumlar için su toplanması oluşmuşsa merhem kullanılır. Çatlama oluşmuş ise kuru steril sargı. Şiddetli ve yayılmış durumlarda mutlaka bir doktora gösterilmelidir. |
Isı Krampları | Genellikle bacak ve karı kaslarında ağrılı spazmlar mümkün. Aşırı terleme | Kramp giren kaslara sert basınç uygulayın veya spazmı hafifletmek için hafif masaj yapınız. Yudum yudum su veriniz. Mide bulantısı olursa devam etmeyiniz. |
Isı Yorgunluğu | Aşırı terleme, zafiyet, soğuk, soluk ve yapışkan deri. Normal sıcaklık mümkün. Halsizlik ve kusma. Hafif şok. | Kazazedeyi güneşli ortamdan alınız. Kıyafetlerini çıkartarak yatırınız. Serin ıslak bez uygulayınız. Yelpaze yapın veya klimalı bir odaya alınız. Yudum yudum su veriniz. Mide bulantısı olursa devam etmeyiniz. Kusma devam ederse en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırınız. |
Isı ya da Güneş Çarpması | Yüksek vücut sıcaklığı (41 °C veya daha yüksek). Sıcak kuru deri. Hızlı ve kuvvetli nabız şuur kaybı muhtemel. Olası beyin hasarı veya ölüm. | Isı çarpması tıbbi yönden aciliyeti olan önemli bir olaydır. Tıbbi yardım istenmeli ya da yaralı hemen hastaneye kaldırılmalıdır. Gecikme ölümle sonuçlanabilir.Isı çarpmasına uğrayan kişi daha serin bir ortama alınır. Soğuk duş veya ıslak bezle vücut sıcaklığı düşürülür. Kıyafetler çıkarılır fan veya klima cihazı kullanılır. Sıcaklık tekrar yükselirse işlem tekrarlanır. Sıvı verilmemelidir. |
Rüzgar Etkisi
(-2) – (-9) | Soğuk | |
---|---|---|
(-10) – (-25) | Çok Soğuk | Kuru ciltte 5 saatten daha az sürede çatlama ve rüzgâr ısırığı riski. |
(-26) – (-45) | Aşırı Soğuk | Açıkta kalan vücut yüzeylerinde 1 dakika içinde donma riski. |
(-46) – (-59) | Tehlikeli Soğuk | Açıkta kalan vücut yüzeylerinde 30 saniye içinde donma riski. |
< (-60) | Tehlikeli Soğuk | Açıkta kalan vücut yüzeylerinde 30 saniye içinde donma riski. |
Refraktometrik Kuru Madde Tayini (Suda Çözünür Kuru Madde)
Işık saydam bir ortamdan diğer saydam bir ortama geçerken yolundan sapar, bu olaya ışığın kırınımı olayı denir. Işığın kırınımı ortamların yoğunluğu ile değişir. İşte bu olaydan yararlanılarak yapılan konsantrasyon belirlemelerine refraktometri, bu amaçla kullanılan aletlere de refraktometre denir.
Işık az yoğun ortamdan çok yoğun ortama geçerken normaline yaklaşarak kırılır. Işığın geliş açısı α, kırılma açısı β ise;
sin α/sin β = n
oranına, n, ışığın kırılma katsayısı (= refraktif indisi) denir. Kırılma indisi aslında ışığın bir ortamdaki hızının diğer bir ortamdaki hızına oranıdır.
n= C (boşlukta)/C1 (havada) = 1,00029
görüldüğü gibi ışığın boşluktaki hızı havadaki hızından çok az farklıdır. Bundan dolayı hava için kırılma indisi 1 kabul edilebilir. Refraksiyon indekslerinde ışık daima havadan diğer bir ortama geçiyor kabul edilir. Bunun için de refraksiyon indisleri daima 1’den büyüktür. Refraksiyon indisini etkileyen etmenler sabit tutularak her maddenin saf ve çözelti hallerinin belirli kırılma katsayıları bulunur. Önce bir çalışma eğrisi çizilir, sonra da bu eğriden yararlanılarak bileşimi bilinmeyen karışımın kırılma katsayısı ölçülmek suretiyle bileşimi belirlenir.
Kırılma katsayısı hem ışığın dalga boyuna ve hem de ortam sıcaklığına bağlı olarak değişir. Bu bakımdan kırılma katsayısı verilirken, bu katsayının ışığın hangi dalga boyunda ve kaç ºC’de ölçüldüğü bildirilmektedir. Örneğin, nD20 ifadesi, 20ºC sıcaklıkta ve sodyumun sarı ışığında (589,3 nm = 6x10-5 cm dalga uzunluklu sodyum ışığının D hattında) ölçüm yapıldığını ifade eder. Kırılma katsayısı sıcaklığın artması ile düşer, azalması ile yükselir. Bu bakımdan belli sıcaklıklarda ölçüm yapıldığı zaman, eğer sıcaklık bir miktar saparsa, düzeltme etmeni kullanılarak gerçek kırılma katsayısı belirlenir. Ancak bu sapma miktarının +5ºC’yi aşmaması gerekir.
F=0,00035
t1 (ölçümün yapıldığı sıcaklık derecesi)>t (ölçümün yapılması gerekli sıcaklık dercesi) ise
nt = nt1 + (t1-t) x F
t1< t ise nt = nt1 – (t-t1) x F olur.
Yöntemin Prensibi
İçerisinde çözünmüş madde içeren çözeltilerde, ışık, yoğunluğu farklı ortamlardan birinden diğerine geçerken kırılır. Işığın kırılması, suda çözünmüş maddenin karakteristik özelliğidir ve onun konsantrasyonunun ölçüsüdür. Reflaktometrenin kuru madde skalası 20 °C’daki saf sakkaroz çözeltisine göre ayarlanmıştır.
Deneyin Yapilisi
Önce refraktometrenin ayarı yapılır. Bu amaçla ya aletle birlikte satılan ve kırılma katsayısı belli olan sıvılar kullanılır; ya da bu mümkün değilse, n değeri 1,3330 kırılma katsayısına sahip bilinen damıtık su kullanılır.
Rekraktometre önce su ile kalibre edilir. Daha sonra homojen hale getirilen numuneden 1 damla tamlatılarak okuma yapılır.
Hesaplamalar
Refraktometreden okunan değer suda çözünmüş kuru madde miktarını verir.
Eger okumalar 20 °C ‘da yapılmadıysa sıcaklık düzeltmesi şu şekilde yapılır: 20 °C’da sonuç verebilmek için okunan sıcaklık ve % çözünmüş kuru madde miktarı bulunur. Tabloda iki değerin çakıştığı nokta bulunur. Örneğin 17 °C de %17 çözünmüş kurumadde bulunduysa (%15 ile %20 arasında bir değer olacak) 17 den 0,195 çıkarılarak 20 °C deki çözünmüş kuru madde miktarı verilir.